Anadolu Ajansının (AA) Sinema Atölyesi serisinin ikinci etkinliği, “Film nasıl okunur?” temasıyla AAtölye’de düzenlendi.
AA Akademi koordinasyonunda düzenlenen Sinema Eğitimleri kapsamında gerçekleşen etkinlikte, Sineyaşlılık internet sitesinin kurucusu ve sinema alanında birçok kitapla makaleye imza atan akademisyen yazar Prof. Dr. Seçil Büker, yönetmen Semih Kaplanoğlu’nun “Yumurta” filmi üzerinden uygulamalı film analizi yaptı.
Etkinlik başlangıcında moderatör AA Dış ve Ekonomi Haberleri Yayın Müdürü Dr. Barışkan Ünal, bir filmde anlamı yaratma sürecinin üç aşaması olduğunu ve ilkinin senaryo aşamasında başladığını söyledi.
Ünal, “Bu süreç, senaristin dünyasıyla alakalıdır ve onun yazdığı metne kendi ruhunu, kültüründen düşüncelerinden aktarmasıyla oluşturulur.” ifadesini kullandı.
İkinci aşamanın yönetmenle devreye girdiğini anlatan Ünal, “Senaryoyu alan yönetmen artık onu görselle anlatmanın yolunu seçer. Görseli anlatırken de anlatma şekli, anlatırken kullandığı kamera açılarından renklere, mekan seçiminden o sahneyi nasıl tasarladığına, diyalogdan anlatının üslubuna kadar her şey bir filmi nasıl algılayacağınızı etkiler. Burada da yönetmen anlam oluşturmayı bazen bilinçli yapar, özellikle bir anlamı yaratmak için yapar, bazen de bilinçaltısal süreçlerde bunu gerçekleştirir.” dedi.
Ünal, “Üçüncü olarak da ortaya çıkan film bizim karşımıza geldiğinde, izleyici olarak biz de o filmde bazı anlamları keşfederiz veya anlam üretimine dahil oluruz. Yani bir film, yönetmenin elinden çıktığında bitmiş bir ürün değildir. Her izleyicinin karşısında yeniden üretilir. Hatta bazen akademisyenler bir filme dair çözümleme yaptıklarında ve yönetmene sorduklarında yönetmen ‘aslında ben doğrudan onu düşünerek çekmemiştim’ bile diyebilir ama o sahnedeki anlatı, motifler ve sinematografik unsurlar filmde o anlamı ortaya çıkarır.” şeklinde konuştu.
“Film çözümlemek gerçekten dedektiflik”
Prof. Dr. Büker de filmin kendisinin bir metin olduğunu ve sosyoloji, psikoloji, felsefe gibi farklı açılardan bakarak çözümlenebileceğini kaydetti.
Büker, “Film çözümlemek gerçekten dedektiflik. (Senarist ve yönetmenden sonra) İkinci yaratım süreci. Kendi adıma dedektif gibi çalışıyorum. Nereden tutunayım; sinematografik koddan mı yoksa kültürel bir koddan mı ya da bir motiften mi yola çıkayım diye bakıyorum. Çok değişik açılardan tutunabilirsiniz. Bana çok keyif veriyor çünkü yeniden bir şey yaratıyorsunuz bir metnin üzerine. Filmi yaratım süreci, bir kez olan bir süreç ama okunma süreci binlerce kez gerçekleşebilir.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Büker, konuşmasının ardından yönetmen Semih Kaplanoğlu’nun “Yumurta” filmi üzerinden uygulamalı film analizi yaptı.
Film üzerine Prof. Dr. Hasan Akbulut ile kitap da yazdıklarını belirten Büker, tek bir film üzerine kitap yazmanın kolay olmadığını, Türk sinema literatüründe bir film üzerine yazılmış sadece iki kitap bulunduğunu söyledi.
“Yumurta” filminin metinler arası geçişlerini ve filmin ana karakterlerinin rollerini, hikayeyle olan bütünleşmesini anlatan Büker, “Bir filmde motifler çok sık tekrarlandığında o filmin teması oluşur. Bu filmin teması, görünürde İstanbul’dan taşraya yolculukken aslında Yusuf’un ruhuna yaptığı yolculuk.” dedi.
Büker, kitabı okuyan Kaplanoğlu’nun da analizlerinden etkilenerek ikinci filmi “Süt” için bazı düzenlemeler yaptığını söylediğini de aktardı.
AA’nın Sinema Eğitimleri AAtölye’de ayda iki kez farklı temalarla düzenlenmeye devam edecek.