Bursa‘da esnaflık yapan 63 yaşındaki Enver Koç, her gün dükkanını kapattıktan sonra 10 kilometre uzaklıktaki evine, yolu 2 kat uzatıp koşarak gidiyor. 17 yıl önce yaşadığı rahatsızlıktan dolayı günde 2 paket içtiği sigarayı bırakıp fizik tedavi aldıktan sonra hayatını spora adadığını söyleyen Koç’un Türkiye ve birçok ülkede maraton derecesi bulunuyor.
Bursa’nın merkezindeki tarihi çarşıda esnaflık yapan Enver Koç, 2006 yılında bir rahatsızlık geçirdi. Günde 2 paket içtiği sigarayı bırakıp fizik tedaviye başlayan Koç, tedavisinin bitmesinin ardından sağlıklı yaşama yöneldi. Her gün dükkanında 10 saat çalışarak geçimini sağlayan Koç, bir arkadaşının tavsiyesi üzerine dükkanını kapattıktan sonra evine koşarak gitmeye başladı. Avrasya Maratonu ile birlikte spor hayatına başlayan Koç kendini daha da geliştirdikten sonra dünyanın birçok ülkesinde maraton koşusuna katılarak dereceler yaptı. Spor ile birlikte yeniden doğduğunu söyleyen Enver Koç, “Spor sağlıktır. Bazen bakıyorum evde kaldığım zamanlarda yattığımız zaman bir işe gitmediğim zaman kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Ama insanlar kendini dışarı attığı zaman kendini daha iyi sağlıklı hissediyor. Bütün insanlara sporu tavsiye ediyorum” diye konuştu.
Günde 12 saat çalışıyor, akşam 20 kilometre koşuyor
Sabah saat 9’da açtığı dükkanında 10 saat çalışıp akşam iş çıkışında 20 kilometre koşarak evine gittiğini söyleyen Enver Koç, “Hayatımızın yarısı çalışmakla geçiyor. Sabah 9’da geliyorum akşam 7 gibi mağazayı kapatıyorum. Mağazadan çıkıp 20 kilometre her akşam evime koşarak gidiyorum. Spor sağlıktır. Bazen bakıyorum evde kaldığım zamanlarda yattığımız zaman bir işe gitmediğim zaman kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Ama insanlar kendini dışarı attığı zaman kendini daha iyi sağlıklı hissediyor. Bütün insanlara sporu tavsiye ediyorum” diye konuştu.
Birçok ülkede maraton koştu, dereceler yaptı
Hayatını spora adamasıyla birlikte Türkiye ve birçok ülkede maraton koşan Enver Koç, dereceler yaptı. Yarışların hayatına anlam kattığını belirten Koç, “2006 yılında günde 2 paket sigara içiyordum. Sigaranın kendimde zararlı olduğunu hissettim kollarımda uyuşmalar oldu ve fizyoterapiste başvurdum. Rahatsızlığımı yenmek için kendime ‘spor hayatıyla tanışmam lazım’ dedim. Hava düzelince spora başlayacağım dedim. Spora başlamam ile sigarayı bırakmam bir oldu. Güzel insanlarla tanıştım. Arkadaşımın tavsiyesiyle Avrasya Maratonu’na katıldım, 15 kilometre koştum. Maraton’da yaşlı insanlar beni geçti. Onlar beni sollayıp gittiği zaman kendime ‘gör halini sen busun’ dedim. 2006’dan bu zamana kadar kendimi sporun içinde buldum. Birçok ülkede yarışlara katıldım madalyalarım var. Paris’te 2 defa maraton koştum, Polonya’da koştum, Bulgaristan’da defalarca koştum, Macaristan’da koştum. Adını sayamadığım bir sürü Avrupa ülkesinde koştum. Şimdi Allah nasip ederse bu yıl 3’üncü maratonumu Kıbrıs’ta koşacağım. Hedeflerim var Belgrad’ta, Sırbistan’da koşacağım. Bu hedefler beni koşuya adapte ediyor. Bunları kendime adapte etmesem spor hayatımın pek anlamı olmuyor” ifadelerini kullandı.
Egzoz dumanından kaçmak için yolu uzatıyor
Evine 10 kilometre koşarak gidebileceği mesafeyi akşam trafiği ve egzoz dumanından kaçarak yolu uzattığını söyleyen Koç, “Evime dönüş yolunda daha sakin rotalar takip ediyorum. Evim 10 kilometre mesafede. 35-40 dakikada yarış temposunda değil de normal tempoda gidiyorum. Ama yarış olduğu zaman daha da düşük derecelerde koşuyorum. Genelde 20-25 kilometre her akşam koşumu uzatıyorum. Başka parkurlardan gidiyorum, başka yerlerde daha fazla dönüyorum. Isınma hareketlerimi yapıp kilometre yapıyorum, sonra evime gidip dinlenmeye çekiliyorum. Akşamları buradan çıktığım zaman belirli parkurlarım var genelde evime gitmek için daha kısa mesafede de gidebilirim ben egzoz dumanlarından kaçmayı tercih ediyorum. Egzoz dumanları ve sobalarda kömür yakanlar var onların kokularından kaçmak için daha sakin yerlerden dumansız yerleri tercih ediyorum. Yolumu uzatıyorum. 10 kilometrelik yolumu 20-25 kilometreye çıkartıp öyle evime gidiyorum” şeklinde konuştu. – BURSA